Muğla’nın Yatağan İlçesinde çıkan orman yangınına neden oldukları gerekçesiyle tutuklanan baba ve oğul hakkında Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği basın açıklaması gerçekleştirdi.
Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Veli Türk yaptığı açıklamada yöre halkının ifadelerinde muğlaklar olduğunu belirterek, “Sadece yöre halkının iddiasına ve tahminine dayanılarak suçlu ilan edilen arıcılar henüz suçları sabit görülmediği halde tüm mecralarda kesin suçlu ilan edilmiştir. Görgü tanıklarının verdikleri bilgilerde muğlaklıkların olduğu bilinmekte olup, yangının çıkış anını gören de yoktur” dedi.
“Yöre halkının iddiasına dayanılarak arıcılar suçlu ilan edilmiştir”
Yöre halkının iddiasına ve tahminine dayanılarak arıcıların medyada kesin suçlu ilan edildiğini söyleyen Veli Türk, “Yatağan İlçemiz Yava Mahallesinde yaşanan yangının arıcı kaynaklı olduğu iddiası gerek yerel, gerekse ulusal basında uzunca süre yer almıştır. Olayın yaşandığı ilk günden itibaren, özellikle sosyal medya üzerinden arıcıları hedef alan söylemler ve paylaşımlar bizleri ziyadesiyle üzmüştür, kırmıştır. Sadece yöre halkının iddiasına ve tahminine dayanılarak suçlu ilan edilen arıcılar henüz suçları sabit görülmediği halde tüm mecralarda kesin suçlu ilan edilmiştir. Görgü tanıklarının verdikleri bilgilerde muğlaklıkların olduğu bilinmekte olup, yangının çıkış anını gören de yoktur. 40-50 yıllık arıcılık deneyimi olan bir kişinin doğaya ve ormana karşı ne denli yüksek özen ve dikkat ile hareket edebileceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Yangın bölgesinde arılarının olması, yangının büyüklüğü ve delillerin karartılmaması gerekçeleri ile arıcılar tutuklanmıştır. Unutulmamalıdır ki; masumiyet karinesi gereği, bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır. Arıcılarımız, olay günü sabahtan arılarına bakım yaptıklarını kendileri de ifade ediyorlar. Ancak yangın ihbarının yapıldığı saatlerde olay mahalinde olmadıkları yine ifadelerinde yer almaktadır. Yangının ilk çıktığı iddia edilen sahada Birliğimizce de inceleme yaptık. Arıların bulunduğu zeytinlik, köy asfalt yoluna sıfır konumda olup, arıların bulunduğu noktanın ise köy asfalt yoluna uzaklığı 40-45 metre, hemen üst kısmından geçen orman yoluna ise arılar neredeyse sıfır konumda olup sadece yol kot farkından dolayı yukarıda kalmaktadır. Arıların bulunduğu yer düşünüldüğü gibi tamamen ormanlık alan içinde sadece orman yolu ile ulaşımın olduğu ve sadece arıcıların kullanımında olan bir saha olmayıp, kamuya açık bir alan niteliğindedir. Burada direk arıcıları zan altında bırakmak yerine, tüm olasılıkların değerlendirilmesi ve konuyla ilgili çok detaylı bir araştırma, takip ve bilirkişi heyetinin görüşlerine ihtiyaç olduğu aşikardır” diye konuştu.
“Ormanlar biz arıcıların geçim kaynağıdır” Muğla Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Veli Türk, binlerce arıcının geçimini ormandan sağladığını ve doğaya zarar vermek istemediklerini belirterek, “Sektörümüz adına çok üzücü bir olayla karşı karşıyayız. Böyle bir olayın direkt arıcılık sektörümüzle ilişkilendirilmesi, ülkemizdeki 80 bin arıcı ailesini çok üzmüştür. Ormanlar biz arıcıların geçim kaynağıdır. Ormanlar bizim evimizdir. Ormana bırakın zarar vermeyi, zarar verecek bir durum olduğunda ormanı koruyan bizleriz. 2021 yılında yaşadığımız mega yangınlarla bizler sadece yaşam alanlarımızı değil, ekmek teknelerimizi de kaybettik. Orman yangınları nedeniyle arıcıların yaşadığı üzüntü ve kayıp, hiçbir sektörle kıyaslanamayacak derecede büyüktür. Son yaşanılan olayda; orman ağaçlarının kesilmesine dahi karşı çıkan bizler, burada ciddi şekilde zan altında bırakılmaktayız. Bu algı yanlıştır, akla mantığa aykırıdır. Bugün Türkiye sınırları içerisinde orman alanlarında milyonlarca arı kolonisi konaklatılmaktadır. Onbinlerce arıcı ailesi orman alanlarından geçimini sağlamaktadır. Hiçbir arıcı ormana ve doğaya zarar vermek istemez, aksine korur. Arıcı bilir ki orman varsa ben varım Kesin olarak ispatlanmamış bir olayda, velev ki istenmeyen bireysel bir durum yaşanmış olsa da, ülke arıcılığının hedef gösterilmesi kabul edilemez bir durumdur. Ülkemizde her yıl binlerce orman yangını çıkmaktadır, ama sebepleri ne olursa olsun hiçbir meslek grubu veya sektör hedef gösterilmemiştir. Yatağan Yava mahallesinde çıkan yangında, sadece arıları orada diye, orman yangınlarının sebebi-suçlusu sektörümüzmüş gibi ilan edilmesi, bizleri derinden yaralamıştır. Unutulmamalıdır ki, ormanlar yanınca ilk zarar görecek olan biz arıcılarız. Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan, “arıcının ormanı yaktığı” algısı, arıcılık sektörüne orman yangınlarından daha çok zarar vermektedir. Şunu belirtmek isteriz ki; tarımın sigortası arıcılık zarar görürse, tarım sektörünün tamamı zarar görecektir ve bu zarar hesap edilemeyecek büyüklükte olacaktır. Yargılama süreci daha tamamlanmamıştır, adli süreç tamamlanıncaya kadar herkesin süreci saygıyla takip etmesi kamuoyundan beklentimizdir. MAYBİR olarak söz konusu bu hukuki sürecin takipçisi olacağımızda bilinmelidir” dedi.