Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Menteşe İlçesi Denizova Mahallesi’nde kurulan ve yaklaşık 3 bin 230 konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak ‘Denizova Güneş Enerji Santrali’nin açılışı gerçekleştirildi.
Törende konuşan Başkan Ahmet Aras, “Güneş bizim güneşimiz. Güneş var oluşumuzun sembolüdür. Güneş sonsuz kaynağımız, onu en iyi şekilde kullanmak zorundayız” dedi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Menteşe İlçesi Denizova Mahallesi’nde kurulan ve yaklaşık 3 bin 230 konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak ‘Denizova Güneş Enerji Santrali’nin açılışı gerçekleştirildi. Törende konuşan Başkan Ahmet Aras, “Güneş bizim güneşimiz. Güneş var oluşumuzun sembolüdür. Güneş sonsuz kaynağımız, onu en iyi şekilde kullanmak zorundayız” dedi.
Denizova Mahallesi’nde açılış törenine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Kurum Müdürleri, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bu tesis toplamda aylık ortalama elektrik tüketimi 250 kilowatt olan 3 bin 230 konutun elektriğini karşılıyor. Nereden baksanız bir evde 3-5 arası kişi yaşadığını düşünürseniz 15 bin kişi civarında bir kasaba düşünün. Kavaklıdere’nin elektriğini karşılıyor burası” dedi.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz lazım Ahmet Aras açılış töreninde yaptığı konuşmada elektrik üretmek için kullanılan santral ve barajların çevreye zarar verdiğini belirterek, “Denizovamız çok güzel. İnşallah Denizovamıza yapacağımız yatırımlarla da halkımızın hayatını kolaylaştıracak, ticaretine, ekonomisine ve bütçesine katkı sağlayacak yatırımlarla da her zaman Denizovamızın yanında olacağız. Günümüzde artık enerjinin önemini biliyoruz. 1 gün elektrik kesilse dünyamız yıkılıyor. Çünkü her şey elektriğe bağlı. Tabi elektrik üretirken doğaya bazen zarar veren uygulamalar da olabiliyor. Yıllardır kullanılan sistemler var. Biliyorsunuz bunlar Hidroelektrik Santralleri, Barajlar yapıldı. Barajların da tabi ki çevreye çok zararı var. Çünkü baraj çevresindeki tarım alanları, orman alanları gidiyor. Oradaki iklimlerde bazı değişiklikler yaşanıyor. Termik Santraller girdi hayatımıza kömürlerle birlikte. Bölgemizde 2 tane termik santral var onlar sadece kömür yakmıyor, termik santraller o kazanlarda ayrıca bölgenin suyunu da yakıyor. Çünkü soğutma suyu olarak kullandıkları su bizim hakkımız olan yer altı sularımız, yer üstü sularımızı, barajlardaki sularımızı hepsini soğutma suyu olarak kullanıyor. Aynı zamanda kömür çıkaracağız diye ne zeytin bırakıyor, ne toprak bırakıyor, ne ağaç bırakıyor. En önemlisi köy bırakmıyor. Kemerköy’ü, Yatağan’ı, Yeniköy’ü görüyorsunuz. Kaç tane köy oradan taşındı. Köy taşımak ne demektir? O köylerin ölümü demektir. O köyü oradan taşıdın mı oradakilere hayat hakkı tanımıyorsun. Neden? Çünkü ben orada bin yıldır yaşıyorum. Benim dedemin ve atalarımın mezarı var. Benim atalarım bin yıl önce bu topraklara geldiğinde Alparslan Malazgirt’ten bu topraklara girdiğinde at üstünde kanla bu toprakları kendine yurt yaptığında, buraya nişaneler bırakmış toprağa. O nişaneleri yok ediyoruz. O köyler bizim, bundan sonra gelecekte de bu toprakların bizim olduğumuzun şahididir. O kadar önemli. Oradaki asırlık ağaçlar, çınarlar, dikilen zeytinler, yapılan tarım, tarım terasları, üretim, kültür, medeniyet, yemeklerimiz hepsi yok oluyor gidiyor. Buraya kızanlar için söylüyorum, şu anda İkizköy’de, Karacahisar’da bir dönüm araziye 250 bin lira veriyorlar kamulaştırmaya. O bir dönüm içerisinde evi var, zeytini var, ineğine bakıyor, tarlasını yapıyor, balını da yapıyor, sütünü yoğurdunu da yapıyor yani ev geçindirecek kadar bir dönümden neler alıyor, ama ona diyorlar ki al 250 bin lirayı defol git. O da mecburen Milas’a yerleşiyor, Muğla’ya gidiyor ve ne oluyor köle oluyor. O yüzden bizim biraz daha akılcı davranıp yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz lazım” dedi.
“1 ağaç bir insan kadar yaşam hakkına sahiptir” Yapılan her projede çevre hassasiyetinin üst seviyede olacağını söyleyen Aras, “1 tane ağaç benim kadar yaşama hakkına sahiptir. Bir ağaç bir insan kadar yaşam hakkına sahiptir. Hani bugün iğne yapacakları ve uyutacakları kedi, köpek bir insan kadar Allah katında değerlidir. Eğer inançlı biri varsa bir canlıyı öldürmenin aslında yaşamı öldürmek olduğunu bütün insanlığı yok etmek olduğunu bilir. Çünkü bizim kutsal kitabımızda yazıyor. Kendi kafamıza göre uydurmuyoruz. Gözleri görmeyen, kulakları sağır, vicdanları körelmiş bir dünyayla karşı karşıyayız birçok konuda. Biz her zaman doğaya saygılı, çevreye saygılı, kendi doğal kaynaklarımızla tekrar tekrar üretebileceğimiz ve kullanabileceğimiz teknolojilere yönelmeliyiz. Burada da bazı ağaçlar kaldırılmış, kesilmiş. İçim yandı resimlerini gördüm. Keşke onlara kıyılmadan bazı çözümler üretilebilseydi. Bundan sonra yapacağımız bütün yatırımlarda, Atatürk’ün Yalova köşkünü yaptığı gibi, yapılmış bir binayı bir ağacın dalı binaya doğru yaslandı diye dalı kesecek olanlara inat o binanın altına ray döşeyip kaydıran Atatürk gibi düşüneceksiniz. Yapılan her projede kesinlikle çevre hassasiyeti üst seviyede olmak durumunda. Biz bugün Akbelen’de kesilen ormanımıza yanarken, aynı şekilde bize lazım diye başka türlü katliamlara da yol açamayız. Bizler yerel yöneticileriz. Bizler iktidarın politikaları gibi rant peşinde değiliz. Halkımıza en iyi hizmeti vermek araştırmasındayız. Onun için çalışıyoruz. Tepeden o yandaşa, o müteahhide devletimizin milletimizin hakkı olan toprakları, dereleri, ağaçları peşkeş çekmeyeceğiz” diye konuştu.
“Güneş var oluşumuzun sembolü” Aras konuşmasına şöyle devam etti:
“Güneş bizim güneşimiz. Güneş var oluşumuzun sembolüdür. Güneş sonsuz kaynağımız, onu en iyi şekilde kullanmak zorundayız. Rant uğruna biraz daha kar uğruna bizim güzelimiz doğal alanlarımız, tarım alanlarımız yok ediliyor. Muğlamız bizim kültürle, turizmle, doğayla, tarımla mukim bir kenttir. Her şeyi her yerde yapamazsın. Burada turizm yapmak istiyorsan buradan sanayiyi uzak tutacaksın. O zaman buradan doğayı tahrip edici, denizi kirletici, turizmi geriletici şeylerden uzak duracaksın. Günümüzde yeni teknolojiler, yenilenebilir enerji, geri dönüşüm uygulamaları bu tür işlerle uğraşacaksın buralarda. Hem burada sanayi yapayım, hem santral kurayım, hem turizm yapayım, hem doğa, tarih, kültür yaşasın öyle bir şey yok. Burada her türlü iş her yerde yapılabilir. Anadolu’nun her köşesinde. Her şeyi bir yerde yapamazsın. O yüzden bu politikaların gözden geçirilmesini tavsiye ediyorum. Biz bu elektriği bu fiyata kullanıyorsak bunun sebebi özelleştirmedir. Eğer devlet eliyle yönetilseydi bugün çok ucuza elektrik kullanıyor olabilirdik. Böylece su da ucuzlayacaktı. Çünkü her şeyin başı enerji.”
3 bin 230 konutun elektriği karşılanacak Güneş Enerji Santrali’nin toplam aylık elektrik tüketimi 250 kilowatt olan 3 bin 230 konutun elektriğini karşıladığını dile getiren Ahmet Aras, “Toplam 5 megawatt gücünde, tabi böyle söyleyince çok anlaşılmayabilir. Burada 9.3 milyon kilowatt enerji üretilecek. Toplamda burada kesilen 80 tane ağaç var. Keşke yaşanmasaydı. Ama bu santral şu anda normal kömürlü termik santrale nazaran onun yaydığı karbon emisyon hava kirliliği var ya. Eskiden Yatağan’dan geçemezdik. Şu anda 340 bin ağaç onu temizlemekle uğraşacaktı. Biz o 340 bin ağacı bunu yaparak kurtardık aslında. Toplamda aylık ortalama elektrik tüketimi 250 kilowatt olan 3 bin 230 konutun elektriğini karşılıyor bu tesis. Nereden baksanız bir evde 3-5 arası kişi yaşadığını düşünürseniz 15 bin kişi civarında bir kasaba düşünün. Kavaklıdere’nin elektriğini karşılıyor burası. Şu kadarcık bir alanda bu kadar büyük bir nüfusun elektrik ihtiyacını karşılayabiliyorsunuz. Yine toplamda 12 milyon metreküp su üretimi için gerekli enerjiyi karşılıyor. Yaklaşık Kavaklıdere’nin 1 yıllık su ihtiyacını bu enerjiyle karşılayabiliyorsunuz. Bizim MUSKİ’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Menteşe su ihtiyacı için harcanan enerjinin yüzde 38’i de buradan karşılanacak. Bundan sonra suyu ucuzlatırız ucuzlatamayız çalışmalarını yapıyoruz ama en azından zam yapmayacağız. Bu enflasyondan kendi kendini döndürecek bundan sonra. Fethiye’nin kullandığı suyun yüzde 50’sini karşılayabiliyor. Bunun gibi yatırımları yapmak için arkadaşlara talimat verdim. Rüzgar enerjisine ve elektrik enerjisinin güneşten üretilmesine karşı çıkamayız” dedi.
“MUSKİ’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’u karşılanacak” Açılışta konuşma yapan MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül, “Bu süreç 2022’den gelen biraz sancılı bir süreç. En sonunda ama mutlu bir sonla bitecek. Biz burada 30 yıl boyunca MUSKİ’nin enerji ihtiyacının minimum yüzde 10 ihtiyacını karşılayacak şekliyle hizmet vermeye devam edecek. İnşallah bunun başka etapları da olacak. Burada olur, başka yerde olur hatta başka illerde dahi şuanda mevzuat bunun önünü açıyor. MUSKİ’nin tüm elektrik ihtiyacını yüzde 100 yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedefliyoruz. Bununla ilgili valilikle de sık sık görüşmelerimiz var. Mikro HES projemizin de müjdesini veriyorum. Mikro HES projemiz var. O da sayın valimizin onayında. Onunla beraber biz bu oranı yüzde 15’e kadar çıkarmış olacağız. Çünkü orada biz burada 12-13 saatlik verimle enerji elde edebiliyoruz, orada 24 saat boyunca sürekli enerjimizi elde edeceğiz. Bu çok büyük bir hizmet. Ege Bölgesi’nin en büyük üçüncü kamu kurumları tarafından yapılan tesis burası. Bunu daha da arttıracağız. Rakibimiz Denizli Su Kanal İdaresi, şuanda 92 megawatta, bizim de 100 megawatt hakkımız var bunu 150’ye kadar çıkarıp enerjiden elde ettiğimiz kazanımı su hizmetlerinde, kanalizasyon hizmetlerinde kesintisiz bir şekilde sağlayacağız” dedi.
Konuşmaların ardından Denizova Güneş Enerji Santrali’nin açılışı gerçekleştirildi ve 80 adet zeytin ağacı fidanı dikildi.