SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

##Eylem

Muğla Vakti - #Eylem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, #Eylem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aile Hekimleri Yeniden İş Bırakıyor Haber

Aile Hekimleri Yeniden İş Bırakıyor

Aile hekimleri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin iptali için üçüncü kez iş bırakacak.   81 ilde düzenlenecek iş bırakma eylemi, yarın başlayacak ve 10 Ocak Cuma günü mesai bitimine kadar devam edecek. 5 GÜN HASTA BAKMAYACAKLAR Birinci basamak sağlık hizmetleri arasında yer alan Aile Sağlık Merkezleri’nde (ASM) çalışan aile hekimlerinin 5 gün boyunca yapacağı iş bırakma eylemlerine, ikinci ve üçüncü basamakta çalışan hekimler ve sağlık personelleri de destek verecek. İkinci ve üçüncü basamakta çalışan sağlık çalışanları 8 Ocak Çarşamba günü bir gün süreli iş bırakacak. Aile hekimleri, yarın il sağlık müdürlükleri önünde basın açıklaması yapacak. 8 Ocak Çarşamba günü ise büyük hastanelerde basın açıklaması yapılacak.        � 5 TALEPLERİ VAR -Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin iptalini isteyen aile hekimlerinin 5 talebi şöyle:   1-Birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımının ve ASM’lerin kamu tarafından sağlanması. 2-  ASM sayılarının artırılması, hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak hastanın kayıtlı olması. 3- ASM’lerde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmesi, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamalarının desteklenmesi, aile hekimlerinin işveren olmaması, ASM’lerde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücretin kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmesi, aile sağlığı çalışanlarının kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısının artırılması. 4- Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık personellerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek bir maaş ödenmesi. 5- Etkili bir şiddet yasasının çıkarılması ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin sağlanması.

Muğla’da Aile Hekimleri Meydanlara İndi Haber

Muğla’da Aile Hekimleri Meydanlara İndi

Muğla’nın Menteşe ilçesinde, Genel Sağlık İş, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Muğla Şubesi ve Birlik ve Dayanışma Sendikası, aile hekimlerinin haklarının iyileştirilmesi amacıyla basın açıklaması düzenledi. Türkiye genelinde aile hekimlerinin başlattığı 1 haftalık iş bırakma eylemine Muğla'dan da destek geldi. Aile Hekimlerinden "Eziyet Yönetmelikleri" Tepkisi Eylemin ilk gününde yapılan açıklamada, aile hekimleri adına konuşan Birlik ve Dayanışma Sendikası Muğla Temsilcisi Can Kirişçi, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine ve ücretli hale gelmesine karşı olduklarını belirterek, mevcut düzenlemelerin sağlık çalışanlarının ve halkın ihtiyaçlarını karşılamadığını ifade etti. Kirişçi, "Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halkımız ve hizmet sunan sağlık emekçileri açısından kalıcı çözüm getirmiyor. Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerliyor. Unutmayın sağlıkta ticaret ölüm getirir" dedi. Aile Hekimliği Yönetmeliği Eleştirildi Ayrıca, Kirişçi, Ekim ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin sağlık emekçilerinin ve hekimlerin özlük hakları ile çalışma koşullarını iyileştirmek yerine mevcut sorunları derinleştirdiğini söyledi. Geçtiğimiz Kasım ayında bu yönetmeliğin geri çekilmesi talebiyle 3 günlük iş bırakma eylemi düzenlediklerini hatırlatan Kirişçi, taleplerinin karşılanmaması halinde, 2-6 Aralık tarihleri arasında 5 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu. Yeni Kanun Teklifi Tehdit Ediyor Kirişçi, ayrıca 25 Kasım’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifine dikkat çekti. Bu değişikliklerin yasalaşması durumunda, aile hekimliği hizmetlerinin ücretlendirilmesinin ve özelleştirilmesinin önünün açılacağını vurgulayan Kirişçi, "Bu değişiklikler ile geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerinin, etkili ve güvenilir bilimsel veriler olmadan aile sağlığı merkezlerinde paralı olarak yapılması gündeme gelebilir. Aile Sağlığı Merkezlerinin asli görevini yerine getirmesi engellenmiş olacak ve bu durum halkın güvenini sarsacaktır" diye konuştu. Sağlıkta Özgürlük ve Güvenlik İsteniyor Aile hekimleri, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ve ücretli hale getirilmesi gibi uygulamalara karşı çıkarken, ücretsiz birinci basamak sağlık hizmetlerinin korunması ve aile sağlığı merkezlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu eylemle, sağlık hizmetlerinin kamusal bir hak olarak kalması gerektiği mesajını veren aile hekimleri, sağlık emekçilerinin ve halkın haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti.

İasos Antik Kentin’nde Liman Projesine Halktan Büyük Tepki: Doğa ve Tarih Tehlikede Haber

İasos Antik Kentin’nde Liman Projesine Halktan Büyük Tepki: Doğa ve Tarih Tehlikede

Muğla’nın Milas ilçesinde vatandaşlar, İasos Antik Kenti’nde gemi yükleme boşaltma limanı yapılmasına tepki gösterdi. İasos Çevre Koruma Derneği Başkanı Hülya Canko, “Burada 650 bin metrekare alan 14 metre derinlikte kazılacak. Dolayısıyla ne doğa, ne tarih, ne balık ne zeytin kalacak” dedi. Milas’a bağlı Kıyıkışlacık Mahallesi’nde 1’inci Derece Arkeolojik Sit Alanı olan İasos Antik Kenti içerisinde ‘Gemi yükleme-boşaltma limanı’ yapılmak isteniyor. İasos Çevre Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla bugün çevre örgütleri ve bölge halkı Hermias Heykeli önünde toplandı. Açıklamaya Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, CHP İlçe Başkanı Tüze Çetinkaya ile bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi. Vatandaşlar ellerinde “Maden Limanına Hayır”, “İasos Cennet Kalsın”, “Maden Limanı İstemiyoruz”, “Doğamı Yok Etme” yazılı dövizleri taşıdı. İasos Çevre Koruma Derneği Başkanı Hülya Canko, limana karşı açtıkları davayı kazanmalarına rağmen Danıştay’ın kararı bozduğunu belirtti. Canko, şunları söyledi: “Burada 650 bin metrekare alan 14 metre derinlikte kazılacak. Dolayısıyla ne doğa, ne tarih, ne balık ne zeytin kalacak. Buna seyirci kalmak istemiyoruz. Hukuki yoldan durduramadığımız süreci halk eylemiyle kamu gündemine taşımak istiyoruz. Her koyu ayrı güzel Güllük Körfezi’mizin, tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan antik kentimizde, bu cennet vatanın cennet köşesi, cehenneme dönmeden tek ses, tek yürek olarak bir araya geldik.” Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz ise “Burası 5 bin yıldan günümüze gelene tarihi ve turistik bir değer .Bir maden şirketi uğruna burası yok edilmek isteniyor. Halkın karşı çıktığı istemediği hiçbir projeyi biz de istemiyoruz. Maden limanına karşıyız verilen ruhsatları iptal ettik, cennetimizin cehenneme dönmesine tarihin yok olmasına izin vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

Kadınlar Menteşe’de Senem Kıvrık İçin Sokağa Çıktı: ‘Erkek Şiddetine Karşı Sesimizi Yükseltiyoruz’ Haber

Kadınlar Menteşe’de Senem Kıvrık İçin Sokağa Çıktı: ‘Erkek Şiddetine Karşı Sesimizi Yükseltiyoruz’

Menteşe Kadın Platformu üyeleri, tartıştığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Senem Kıvrık cinayetini protesto etti. Platform adına konuşan Aslı Ercan, “Senem daha önce fail tarafından şiddete uğramış, bu nedenle uzaklaştırma kararı aldırmış ve şehir değiştirmişti. Ataerkil zihniyet bir kez daha bağıra bağıra gelen kadın cinayetine sessiz kaldı. Gereken tedbirler yine alınmadı ve Senem artık aramızda değil” dedi. Menteşe ilçesinde bulunan Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Acımız da büyük, İsyanımız da. Hesap vereceksiniz” yazılı pankart açtı. Ellerinde, “Özgürce ve inatla şiddet zincirini kıracağız” yazılı dövizler taşıyan kadınlar, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları attı. Kadınlara, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal da destek verdi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Aslı Ercan, Senem Kıvrık’ın daha önce fail tarafından şiddete uğradığını, bu nedenle uzaklaştırma kararı aldırıp şehir değiştirdiğini iddia etti. Ercan, şöyle konuştu: “Senem daha önce fail tarafından şiddete uğramış, bu nedenle uzaklaştırma kararı aldırmış ve şehir değiştirmişti. Ataerkil zihniyet bir kez daha bağıra bağıra gelen kadın cinayetine sessiz kaldı. Gereken tedbirler yine alınmadı ve Senem artık aramızda değil. Kadınların yakılarak, bıçaklanarak, boğularak vahşice katledildiği orta çağ zihniyeti Pınar’da, Hanife’de, Güleda’da, Emine’de Zeynep’te de daha yüzlercesinde ve bugün de Senem’de tüm vahşetini çağımıza taşıyor. İlimizde yaşanan bu son vahşet dahil hiçbir kadın cinayeti münferit bir olay değildir. Kadına yönelen şiddet her geçen gün artarak devam etmektedir. Kadına yönelen şiddetin temelinde sağ muhafazakar iktidarların; baskı mekanizmalarını tümüyle seferber ederek kadın kazanımlarını zayıflatmaya, kadınları eve mahkum etmeye ve kamusal alanda iradesizleştirmeye dönük politikaları yatmaktadır. Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz İstanbul Sözleşmesi iktidar tarafından bir gecede feshedildi. AKP bu yolla erkek şiddetini ve erkek egemen zihniyeti değiştirme yükümlülüğünü almayacağını açıktan duyurmuş oldu. Şimdi de 6284 sayılı yasayı tartışmaya açarak eril yargının nicedir süren cezasızlık politikalarını meşrulaştırıyor. Erkek şiddeti cezasız bırakılırken kendi hayatlarını savunan kadınlar oldukça ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor. Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz. Sözleşme yeniden yürürlüğe girene, gereği yerine getirilene ve 6284 sayılı yasa etkin bir biçimde uygulanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadın düşmanlığında ortaklaşan, ‘yalnız yaşayan kadınları sahiplendirmekten’ bahseden, çocuk istismarını meşrulaştıran ve ülkemizi ortaçağ karanlığına gömmeye çalışan bu gerici ve ataerkil zihniyeti, kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükselterek, dayanışma ve iradeyle değiştirecektir. Biz kadınlar buradayız, vardık, var olacağız. Hayatlarımıza da haklarımıza da emeğimize de sahip çıkacağız. Elif’e, Sinem’e, Kıymet’e, Gülizar’a, Sedef’e, Serpil’e, Aynur’a, Hanife’ye, Senem’e hiçbir kız kardeşimize yapılana sessiz kalmayacağız. Sokakları da meydanları da yaşamlarımızı da terk etmiyoruz.” “Senem koruma altındaydı” Karya Kadın Derneği Başkanı Dilek Bulut ise şöyle konuştu: “Hazırladığımız metinde 6284 ile İstanbul sözleşmesi vurgusu çok fazla. Neden biliyor musunuz? Çünkü Senem defalarca şiddete uğradı, kapısına dayanıldı, bıçaklandı, tehdit edildi. Senem koruma altındaydı. Eğer 6284 sayılı yasa gerçekten uygulansaydı, tedbirler alınsaydı, en basitinden ayağına bir kelepçe takılsaydı biz bugün burada olmayacaktır. Biz yine bu meydanlara gelmek zorunda kalmayacaktık. “İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız” O nedenle İstanbul Sözleşmesi, 6284 diye haykırıyorsak, ölen kadınların ardından yas tutmayalım diye yapıyoruz. O kadınlar öldürülmesin, korunsun, tedbir alınsın. Adliyelerde savcılıklarda erkek adalet tarafından ‘kravat taktı’ diye, ‘aslında iyi adamdı kadın ne yaptı’ diye mahkeme salonlarından terk edilmesin istiyoruz. O nedenle bu iktidarın bizden almaya çalıştığı İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız. Yaşamlarımızı, hayatlarımızı elbet bir gün geri alacağız. 6284’ü kimse bizim elimizden alamayacak.” Basın açıklamasının ardından slogan atarak Muğla Adliyesi’ne yürüyen kadınlar, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.