SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

##Gündemhaberleri

Muğla Vakti - #Gündemhaberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, #Gündemhaberleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çimento Fabrikası İmar Planı İptal Edildi Haber

Çimento Fabrikası İmar Planı İptal Edildi

Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi, Bayır Mahallesi ile Deştin Köyü arasındaki Tekağaç bölgesine yapılması planlanan Entegre Çimento Fabrikası için hazırlanan 1/5000 ölçekli imar planını iptal etti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, bugün gerçekleştirilen Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nda, Menteşe’nin Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında kurulması planlanan Entegre Çimento Fabrikası için hazırlanan imar planı üzerindeki iptal kararını ele aldı. Belediye Başkanı Ahmet Aras tarafından sunulan önerge, meclis üyeleri arasında oy çokluğu ile kabul gördü. İmar planlarının, hukuki eksiklikler ve çevreye olumsuz etkileri gibi gerekçelerle iptal edilmesi gerektiği vurgulandı. Çimento fabrikasının çevreye olumsuz etki yaratacağı, tarım arazileri ve su kaynakları üzerinde ciddi tehdit oluşturacağı bildirildi. Ayrıca, projenin ulaşım planlamasının yetersiz olduğu ve kamu güvenliğini riske attığı ifade edildi. Menteşe’nin Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi sınırında inşa edilmesi düşünülen Entegre Çimento Fabrikası için hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarıyla uyumlu olmadığı gerekçesiyle, imar planının iptali oy çokluğu ile kararlaştırıldı. AK Parti ve MHP grupları ise oylamaya katılmadı. Önerge, ilgili üç komisyona sevk edildi. Komisyon raporunda, bazı üyelerin karşı çıkmasına rağmen oy çokluğu ile imar planının iptali onaylandı. Mecliste de karar oy çoğunluğuyla kabul edilerek, entegre çimento tesisine yönelik 1/5000 ölçekli nazım imar planı iptal edildi. Baran Bozoğlu’nun Açıklamaları CHP Parti Meclis Üyesi Baran Bozoğlu, imar planının iptalinin, partisinin katkıları ve vatandaşların uzun süredir devam eden mücadelesinin bir sonucu olduğunu belirtti. Bozoğlu, "Bugün tarihi bir adım atıldı. 2007 yılından beri gündemde olan çimento fabrikasının 1/5000’lik imar planı iptal oldu. Bu karar, çevrenin korunması açısından çok büyük bir önem taşıyor. ÇED raporları defalarca iptal edilmiş olan bu proje sadece bir çimento fabrikası değil; aynı zamanda bölgedeki ormanlık alanları ve doğal yaşamı tehdit eden madencilik faaliyetlerini içeriyordu. Gelinen noktada CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi ve meclis üyeleri tarihi bir karar verdi. Bu karar, Sinpaş kararı gibi Türkiye’ye örnek olacak nitelikte. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamayacak. Bugün duruşumuzu bir kez daha sergilemiş olduk. Genel Başkanımız Özgür Özel, süreci bizzat yakından izledi. Türkiye’de 20 yıldır kangren haline gelen çevre sorununa dair tarihi kararı büyükşehir belediye meclis üyelerimiz aldı” dedi.

Emekli ikramiyelerinde formül ortaya çıktı Haber

Emekli ikramiyelerinde formül ortaya çıktı

Milyonlarca emeklinin gözü, 2025 yılı bayram ikramiyelerine yapılacak zam oranına çevrildi. Ramazan ve Kurban Bayramı’nda ödenecek ikramiyeler için dört farklı zam formülü üzerinde duruluyor. Nihai kararın Mart ayında açıklanması ve yasal düzenlemenin buna göre yapılması bekleniyor. Peki, 2025 emekli bayram ikramiyesi ne kadar olacak? 2024 yılında 3.000 TL olarak belirlenen bayram ikramiyelerine yeni yılda zam yapılacağı kesinleşti. Ancak artış oranı konusunda hükümetin hangi formülü seçeceği netlik kazanmış değil. Üzerinde çalışılan dört farklı formül, emeklilere farklı oranlarda ek gelir sağlayacak. İşte öne çıkan zam seçenekleri: 1- ENFLASYON FORMÜLÜ: YÜZDE 44.38 ZAM 2024 yılı enflasyon oranı yüzde 44.38 olarak gerçekleşti. Eğer ikramiyeler bu oranda artırılırsa, her bayram için ödeme 4.331 TL’ye yükselecek. Ölüm aylığı alan hak sahipleri için yeni tutarlar: %75 aylık alanlar: 3.248 TL %50 aylık alanlar: 2.165 TL %25 aylık alanlar: 1.082 TL Bu formüle göre emeklilere iki bayramda toplam 8.662 TL ödeme yapılacak. 2- YÜZDE 15.75 ZAM FORMÜLÜ Ocak 2025’te emekli maaşlarına yapılan yüzde 15.75’lik zam oranının, bayram ikramiyelerine de yansıtılması bekleniyor. Bu senaryoda: Bayram başına ödeme 3.472 TL’ye yükselecek ve yuvarlama ile 3.500 TL’ye tamamlanabilir. Emeklilere yılda toplam 7.000 TL ödeme yapılacak. Ölüm aylığı alan hak sahiplerinin alacağı yeni tutarlar: %75 aylık alanlar: 2.625 TL %50 aylık alanlar: 1.750 TL %25 aylık alanlar: 875 TL 3- SABİT ARTIŞ FORMÜLÜ: 4.000 TL Hükümetin doğrudan 1.000 TL artış yapması da gündemde. Bu formül kabul edilirse, bayram başına ödeme 4.000 TL olacak. Ölüm aylığı alan hak sahiplerinin yeni ödemeleri: %75 aylık alanlar: 3.000 TL %50 aylık alanlar: 2.000 TL %25 aylık alanlar: 1.000 TL Bu formül yasalaşırsa, emeklilere yılda toplam 8.000 TL ödeme yapılacak. 4- YÜZDE 50 ZAM FORMÜLÜ: 4.500 TL İHTİMALİ Geçen yıl olduğu gibi yüzde 50 artış yapılması da seçenekler arasında yer alıyor. Eğer bu formül uygulanırsa, bayram başına ödeme 4.500 TL’ye ulaşacak. Ölüm aylığı alan hak sahipleri için yeni tutarlar: %75 aylık alanlar: 3.375 TL %50 aylık alanlar: 2.250 TL %25 aylık alanlar: 1.125 TL Bu durumda emeklilere iki bayramda toplam 9.000 TL ikramiye yatırılacak. SON KARAR MART AYINDA AÇIKLANACAK Hükümetin hangi formülü tercih edeceği Mart ayında netleşecek. Emekliler, gözlerini bu tarihe çevirmiş durumda. Bayram ikramiyelerinde artış kesinleşirken, yeni düzenlemenin emeklilerin alım gücüne nasıl etki edeceği büyük merak konusu.

Ege Denizi’ndeki sismik hareketler sonrası AFAD açıklama yaptı Haber

Ege Denizi’ndeki sismik hareketler sonrası AFAD açıklama yaptı

Ege Denizi’ndeki sismik hareketlilik devam ederken, AFAD merkezinde Santorini adası ile ilgili yapılan toplantıda sismik aktivite ve risk değerlendirmesi yapıldı. Toplantı sonrasında paylaşılan yazılı bilgilendirme öne çıkan unsurları verdi. Açıklamada "İçişleri Bakan Yardımcımız Sayın Münir Karaloğlu başkanlığındaki toplantıda; 28 Ocak 2025 tarihinden bu yana Ege Denizi, Santorini Adası ve yakınlarında gözlenen sismik hareketlerin, olası güçlü bir deprem, tsunami veya volkanik patlama halinde Türkiye kıyılarına etkileri ve alınan önlemler, AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile uzman bilim insanları tarafından değerlendirildi" denildi. BÖLGEDEKİ HAREKETLİLİK HAKKINDA NELER BİLİNİYOR? Bilgilendirmede şu detaylar yer aldı: "Bölgede gelişen deprem fırtınası nedeniyle, 7 Şubat 2025 itibarıyla 3 büyüklüğünden fazla olan deprem sayısı 761’e ulaştı. En büyük deprem ise 5,2 Mw büyüklüğünde kaydedildi. Depremler, Santorini Adası’nın yaklaşık 25 km kuzeydoğusuna yoğunlaşmakta ve derinlikleri 5 km ile 25 km arasında değişmektedir. Türkiye kıyılarına en yakın deprem ise 140 km mesafede gerçekleşmiştir. Depremler, Santorini’nin 6,5 km kuzeydoğusundaki su altı kraterine sahip Kolumbo volkanının bulunduğu bölgede yoğunlaşmaktadır. 2011-12 YILLARINDA DA YOĞUN SİSMİK HAREKETLİLİK GÖZLEMLENMİŞTİ Bölgede kaydedilen son volkanik patlama 1950 yılına aittir. Santorini Adasının kuzeydoğusunda bulunan denizaltındaki Yamurgi (Amorgos) fayında ise 1956’da 7,5 Mw büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Bu bölgede süregelen sismik aktivitenin volkanik harekete neden olma riskinin düşük olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte, 2011-2012 yıllarında benzer türde sismik yoğunluk 14 ay sürdü ve volkanik aktiviteye dönüşmedi. TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL TEHLİKELER NELERDİR? Tarihsel kayıtlarda olduğu gibi, olası bir patlama ile volkanlardan çıkan ince volkanik külün ya da depremin ardından oluşabilecek tsunami tehlikesinin ülkemize kadar ulaşması olasılığı mevcuttur. HANGİ TEDBİRLER ALINDI? Sismik aktivitenin başladığı andan itibaren, AFAD Deprem Danışma Kurulu, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile diğer uzmanlardan oluşan bir ekip durumu sürekli izlemektedir. İzmir, Aydın, Muğla illerine imkanı uyarılar yapmak adına mobil siren sistemleri sağlanmıştır. ACİL DURUM HAZIRLIKLARI TAMAMLANIYOR Olası acil durumlar için bilgilendirme sistemimiz aracılığıyla vatandaşlarımıza SMS mesajları gönderilebilecektir. İzmir, Aydın, Muğla Valilikleri emrine, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Sivas ve Samsun İl AFAD Müdürlüklerinden takviye personel ve araç-gereç desteği sağlanmıştır. Kandilli Rasathanesi Tsunami Uyarı Sistemi ile AFAD Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) entegrasyonu tamamlanmış olup, tsunami uyarıları tüm kullanıcılarımıza hızla ulaşabilecektir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, potansiyel volkanik gaz ve kül dağılımını günlük olarak analiz etmektedir. Ayrıca, AFAD İl ve Birlik Müdürlükleri teyakkuz halindedir ve gerekli hazırlıklarını yapmıştır. 10 Şubat’tan itibaren AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ile Deprem Danışma Kurulu ve bilim insanlarından oluşan bir heyet tarafından, Muğla, Aydın ve İzmir illerinde bilgilendirme toplantıları düzenlenecektir. Yunanistan’daki üniversiteler ve araştırma merkezleriyle bilimsel bilgi paylaşımı yapılmaktadır. VATANDAŞLAR İÇİN DEZENFORMASYON UYARISI AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Deprem Danışma Kurulu ve ülkemizin bilim insanları koordinasyonlu olarak sismik aktiviteyi izlemekte ve resmi açıklamalar yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın sosyal medya dezenformasyonuna karşı resmi açıklamaları takip etmeleri önemle duyurulur.”

Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden deprem çantası dağıtımı Haber

Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden deprem çantası dağıtımı

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Ege Denizi’nde son günlerde yaşanan depremler ve 6 Şubat 2023 depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla vatandaşlarda deprem bilinci oluşturmak amacıyla afet ve acil durum çantası dağıttı. Dağıtım, 6 Şubat depremlerini anlatan “Kayıp” filminin gösterimi sonrası Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Kayıp” Filmi Deprem Gerçeğini Hatırlattı Muğla Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, Hataylı Eğitimci Gazi İsmailoğulları’nın yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı “Kayıp” filmini izleyiciyle buluşturdu. Film, Antakya’da yaşanan büyük depremin ardından, kayıp yakınlarını arayan iki karakterin dramını anlatıyor. Şemsettin ve Eylem’in dokunaklı hikâyesi, yalnızca fiziksel yıkımla değil, karakterlerin iç dünyalarındaki travmalarla da yüzleşmesini konu alıyor. Filmin ardından Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Afet ve Acil Durum Çantası dağıtılarak deprem farkındalığına dikkat çekildi. Deprem Çantasında Neler Var? Vatandaşlara dağıtılan Afet ve Acil Durum Çantası, olası bir afet durumunda ilk müdahale için gerekli olan temel malzemeleri içeriyor:     •    Genel ekipman: El feneri, pil, çakı seti, yağmurluk, kağıt mendil, çakmak, not defteri, tükenmez kalem, ip, düdük, termal battaniye, maske     •    İlk yardım seti: Flaster, yara bandı, elastik bandaj, makas, çengelli iğne, hidrofil pamuk, yanık jeli, hidrofil sargı bezi, steril olmayan gaz kompres, iyotlu çözelti ve ilk yardım boyunluğu Başkan Aras: “Deprem Gerçeğiyle Yaşamayı Öğrenmeliyiz” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal afetlerin hayatın bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, şu açıklamalarda bulundu: “Deprem gerçeğiyle bilimle, eğitimle yüzleşmeli ve gerekli tedbirleri almalıyız. Vatandaşlarımızın bilinçlenmesi, önlemlerini alması ve afet anında nasıl hareket edeceğini bilmesi hayati önem taşıyor. Bu doğrultuda eğitim ve farkındalık çalışmalarımıza devam edeceğiz.” Muğla Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Erhan Hoşgül ise depremin etkilerini en aza indirmek için alınması gereken tüm önlemleri aldıklarını belirterek, afet bilincini artırmaya yönelik çalışmaların süreceğini ifade etti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, doğal afetlere karşı hazırlık kapsamında vatandaşların bilinçlenmesini sağlamak amacıyla çeşitli eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına devam edeceğini duyurdu.

Milletvekili Ergun O Mahalleyi İşaret Etti; Tapu Hakkı Korunmalı ! Haber

Milletvekili Ergun O Mahalleyi İşaret Etti; Tapu Hakkı Korunmalı !

İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, Milas’ın Çallı Mahallesi ve çevresinde yürütülen kadastro çalışmalarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, bölge halkının ciddi mağduriyet riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. “Vatandaşlar Tapularına Kavuşamıyor” Milletvekili Ergun, yıllardır kullandıkları ve vergisini ödedikleri araziler üzerinde hak sahibi olan vatandaşların, tapularına sahip olamamaları nedeniyle mağdur olabileceğine dikkat çekti. Bu durumun büyük bir hukuki sorun yarattığını ifade eden Ergun, bölge halkının haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. Bölgede Kaçak Yapılaşma Tespit Edildi Kadastro çalışmaları devam ederken, bazı alanlara kaçak konut projeleriyle el konulmaya çalışıldığına işaret eden Ergun, “Bölgede onlarca kaçak villa yapıldığı ortaya çıktı. Belediyenin bunların bir kısmını yıkmasına rağmen, şimdi yapılan kadastro çalışmaları ile halkımızın mülklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığı görülmektedir” dedi. “Kadastro Çalışmaları Mevcut Durumu Göz Ardı Etmemeli” Ergun, vatandaşların nesiller boyunca yaşadıkları topraklarda herhangi bir mülkiyet ihtilafı bulunmadığını belirterek, devletin mevcut durumu göz ardı ederek yeni bir kadastro çalışması başlatmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Bu bölgede yüzyıllardır yaşayan köylülerin sadece toprakları değil, aynı zamanda geçim kaynakları da tehdit altındadır. Oysa vatandaşlarımız uzun yıllar boyunca devletle uyum içinde yaşamış ve arazileri için vergilerini düzenli olarak ödemiştir” ifadelerini kullandı. “Haklar Hukuki Güvence Altına Alınmalı” Çallı Mahallesi ve çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşların haklarının korunması için hukuki bir düzenleme yapılması gerektiğini belirten Ergun, “Devletimiz, vatandaşlarımızın haklarını koruyarak kalıcı bir çözüm üretmelidir. Çamlıyurt Mahallesi örneğinde olduğu gibi mevcut durum esas alınarak bir hukuki düzenleme yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu insanlarımız büyük bir mağduriyet yaşayacaktır” dedi. Yetkililere Çağrı: “Adil Bir Çözüm Üretilmeli” Milletvekili Metin Ergun, yetkililere seslenerek, “Bu mesele adalet, emek ve yaşam hakkı meselesidir. Çallı Mahallesi ve civar köylerde yaşayan vatandaşlarımızın sesine kulak verilmelidir. Yetkilileri, vatandaşlarımızın haklarını koruyacak bir düzenleme yapmaya davet ediyorum” diye konuştu. Basın toplantısını, vatandaşların haklarının korunması için mücadeleye devam edeceklerini belirterek sonlandıran Ergun, kamuoyunun ve yetkililerin bu konuyu yakından takip etmesi gerektiğini ifade etti.

Aile Hekimlerinden Sonra Bu Kez Diş Hekimleri İş Bırakıyor Haber

Aile Hekimlerinden Sonra Bu Kez Diş Hekimleri İş Bırakıyor

Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri, Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri ve devlet hastanelerinde görevli diş hekimlerinin 14 Şubat 2025'te iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini açıkladı. Diş hekimlerinin talepleri arasında çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hizmet kalitesini artıracak malzemelerin sağlanması ve yardımcı personel sayısının artırılması yer alıyor. Akarken, yaptığı yazılı açıklamada, diş hekimlerinin uzun süredir "iş yükünün arttığı, çalışma şartlarının kötüleştiği ve mesleklerini yaparken karşılaştıkları engellerin daha da dayanılmaz hale geldiği" gibi sorunları dile getirdiğini belirtti. "SAĞLIK BAKANLIĞI, YILLARDIR TALEPLERİMİZE DUYARSIZ" Kalitesiz malzemeler, sık sık arızalanan cihazlar ve eksik personel nedeniyle işlerini verimli yapamayan diş hekimlerinin, sağlık hizmeti alan vatandaşların mağduriyetine neden olduğuna dikkat çeken Akarken, şu ifadeleri kullandı: "Bugün diş hekimleri büyük bir yalnızlık ve umutsuzluk içinde çalışma şartlarımızın iyileştirilmesini istemektedir, biz de onların yanındayız. Sağlık Bakanlığı, yıllardır taleplerimizi dikkate almamakta. Bu durumu değiştirebilmek amacıyla birlik olarak sesimizi duyuruyoruz. Hekimler, mağduriyet yaratan yönetmelikler ve genelgelerle karşı karşıya bırakılamaz. Mevzuat artık sağlık hizmetlerinin sunulmasını engelleyen bir sistem haline geldi, diş hekimlerinin ve sağlık çalışanlarının emeklerini karşılayamıyor. Artık yeter. Diş hekimlerinin temel sorunları, artan iş yükü, kalitesiz malzeme ve cihazların mecburi kullanımı, yardımcı personel eksikliği ve '4 Elle Çalışma Kuralı'nın uygulanamaması gibi ciddi problemlerdir. Ayrıca, ek ödeme dengesizliği ve maddi hak kayıpları ile halkın uzman diş hekimine ulaşamaması da sorunları daha karmaşık hale getiriyor. Bu görevlerin uzun süreli olması, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların sağlığını ciddi şekilde etkilemektedir." Sağlık alanında etkin hizmet verilmesi için acilen düzenleme yapılması gerektiğini belirten Özlem Akarken, diş hekimlerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, kaliteli hizmet sunumu için gereken malzemelerin sağlanması ve yardımcı personel sayısının artırılmasının önemine dikkat çekti.

Özel hastanelerde yeni dönem Haber

Özel hastanelerde yeni dönem

Özel hastane hizmetleri Sağlık Bakanlığı'nın oluşturduğu komisyonlar tarafından kapsamlı bir denetime tabi tutulacak. Denetimler Artırılıyor Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Eray Yaz, Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren yeni Özel Hastaneler Yönetmeliği üzerine bilgiler verdi. Yeni düzenleme çerçevesinde, özel hastanelerde "tıbbi gereklilik" öncelikli denetimler başlayacağını belirten Yaz, bu denetimlerin hastalara sağlanan sağlık hizmetlerinin tıbbi gerekler açısından incelenmesini hedeflediğini ifade etti. Denetim süreçleri için uzman ve akademisyenlerden oluşan toplam 20 farklı komisyon kurulduğunu açıklayan Yaz, yoğun bakım, acil servis, tıbbi laboratuvar ve kadın doğum gibi kritik alanlarda verilen hizmetlerin ayrıntılı bir denetimden geçirileceğini belirtti. Özel Hastaneler İçin Akreditasyon Gerekliliği TÜSEB çatısı altındaki Türkiye Sağlık Hizmetleri Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) tarafından belirlenen akreditasyon standartları, özel hastaneler için zorunlu hale getirildi. Bu standartlar, hastanelerin yönetim ve tıbbi işlemlerinin uluslararası ölçütlerle uyumlu olmasını sağlayacak. Hastane Açma ve Devir Kuralları Güncellendi Yeni yönetmelik kapsamında özel hastane açmanın şartları yeniden düzenlendi. Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş kişilerin özel hastane açması ve sahip olmaları yasaklanırken, hastane içindeki hizmet bölümlerinin üçüncü kişilere devri önlendi. Hastaneler, belirlenen hizmetler dışında farklı tıbbi birimleri farklı kişilerle sürdürmeye çalıştıklarında ruhsat iptaline varan cezalarla karşılaşabilecek. Fahiş Ücret Alan Hastanelere Sert Yaptırımlar SGK ile sözleşmeli özel hastanelerin talep edebileceği ücretlere limit getirildi ve bu sınırları aşmaları durumunda cezaların artırılacağı belirtildi. Böylece özel hastanelerde aşırı ücret talep edilmesinin önüne geçilecek. Güvenilir Hizmet Anlayışı Öne Çıkıyor Özel hastanelere 24 saat hazır nakil ambulansı bulundurma zorunluluğu getirilirken, deprem gibi acil durumlarda hastaların güvenli binalara sevk edileceği belirtildi. Ayrıca, özel hastanelerin ihtiyaçları doğrultusunda palyatif bakım merkezlerinin açılması kolaylaştırılacak, böylece bakıma muhtaç hastaların sağlık hizmetine erişimi sağlanacak. Muayenehane Doktorları İçin Yeni İmkanlar Muayenehane sahibi hekimler, özel hastanelerde kadro şartı olmadan çalışabilecek. Bunun için mevcut muayenehanelerini kapamaları gerekecek. Bu düzenleme ile kayıt dışı sağlık hizmetlerinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Yeni yönetmelik, hastaların aldığı sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı, sağlık sektöründe denetimi güçlendirmeyi ve ticari odaklı sağlık uygulamalarının önüne geçmeyi amaçlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.