SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

##Türkiye

Muğla Vakti - #Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, #Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Santorini Türkiye'ye doğru kayıyor Haber

Santorini Türkiye'ye doğru kayıyor

Ege Denizi'nde Santorini ve civarında süren depremler, bilim insanlarını harekete geçirdi. Bölgede deniz tabanının yükselmesi ve doğuya kayması tespit edilmiş olup, uzmanlar volkanik patlama ihtimaline dikkat çekmektedir. Ege Denizi'nde, Santorini ve çevresinde devam eden deprem etkinliği, bilim dünyasını alarma geçirdi. Bölgedeki sismik hareketlilik ve deniz tabanındaki değişiklikler, Yunanistan'ı olağanüstü hal ilan etmeye yönlendirirken, uzmanlar özellikle Santorini'deki "kaldera"nın hareketine özel önem vermekte. Yunanistan Jeodinamik Enstitüsü Araştırma Direktörü Thanasis Ganas, yapılan ölçümler sonucunda, Ağustos 2024'ten bu yana Santorini'nin deniz tabanının 4 santimetre kadar yükseldiğini ve doğuya 6 santimetre kaydığını açıkladı. Ganas, bu hareketliliğin magma hareketlerinden kaynaklanabileceğini belirtti ve "2011-2012 yıllarında benzer bir durum yaşandı fakat büyük bir patlama olmadı. Şu anda bu hareketlilik endişe verici değil ancak dikkatle izlenmeli" dedi. Buna ek olarak, Yunan bilim insanı Kostas Synolakis, volkanik bir patlama ihtimalinin altını çizerek, "Kaldera bölgesinde yazdan bu yana deformasyon görülüyor. Ayrıca Kolumbo denizaltı volkanından gaz çıktısı tespit edildi. Sismik hareketlilik ile volkanik sıvıların yüzeye yaklaşması patlama olasılığını artırıyor. Ancak bu patlamanın büyük bir güçte olmasını beklemiyoruz" dedi. KOLUMBO VOLKANI TSUNAMİ RİSKİ TAŞIYOR Bölgede öne çıkan risklerden biri, Santorini yakınlarındaki Kolumbo denizaltı volkanının patlaması olarak gösteriliyor. Uzmanlar, böyle bir senaryonun sadece büyük bir tsunami dalgası oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda yayılacak zehirli gazların çevredeki adalarda ciddi can kayıplarına yol açabileceğine işaret ediyor. Synolakis, Santorini çevresinde volkanik hareketliliği takip eden dört ölçüm istasyonu olduğunu, ancak bu verilere bilim insanlarının erişiminin sınırlı kaldığını belirterek, uluslararası iş birliği çağrısında bulundu.

Türkiye nüfusu belli oldu Haber

Türkiye nüfusu belli oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2024 Sonuçları"nı açıkladı. Türkiye'de kaç milyon kişi yaşıyor? Türkiye'de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu. Erkek nüfus 42 milyon 853 bin 110 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 811 bin 834 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun yüzde 50,02'sini erkekler, yüzde 49,98'ini ise kadınlar oluşturdu. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) bir önceki yıla göre 89 bin 996 kişi azalarak 1 milyon 480 bin 547 kişi oldu. Bu nüfusun yüzde 48,3'ünü erkekler, yüzde 51,7'sini kadınlar oluşturdu. Nüfus artış hızı binde 3,4 oldu Yıllık nüfus artış hızı 2023 yılında binde 1,1 iken, 2024 yılında binde 3,4 oldu. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı yüzde 93,4 oldu Türkiye'de 2023 yılında %93 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2024 yılında %93,4 oldu. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı %7'den %6,6'ya düştü. Nüfusumuzun %67,2'sini yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde ikamet edenler oluşturdu Mekânsal Adres Kayıt Sistemi'nin (MAKS) kullanılmaya başlanması ile birlikte fiili kent-kır yapısını daha doğru yansıtan, "yoğun kent, orta yoğun kent ve kır"(2) ayrımında oluşturulan yeni bir sınıflama yapılmıştır. Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun %67,2'sinin yoğun kent, %15,5'inin orta yoğun kent ve %17,2'sinin ise kır olarak sınıflandırılan yerleşim yerlerinde yaşadığı görüldü. Türkiye'de 40 ilin nüfusu azaldı Türkiye'de 2023 yılında bir önceki yıla göre 10 ilin nüfusunda azalma görülürken, 2024 yılında 40 ilin nüfusunun azaldığı görüldü. İstanbul'un nüfusu 15 milyon 701 bin 602 kişi oldu İstanbul'un nüfusu, bir önceki yıla göre 45 bin 678 kişi artarak 15 milyon 701 bin 602 kişi oldu. Türkiye nüfusunun yüzde 18,3'ünün ikamet ettiği İstanbul'u, 5 milyon 864 bin 49 kişi ile Ankara, 4 milyon 493 bin 242 kişi ile İzmir, 3 milyon 238 bin 618 kişi ile Bursa ve 2 milyon 722 bin 103 kişi ile Antalya izledi. Nüfusu en az olan il Bayburt oldu Bayburt, 83 bin 676 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu. Bayburt'u, 86 bin 612 kişi ile Tunceli, 91 bin 354 kişi ile Ardahan, 142 bin 617 kişi ile Gümüşhane ve 156 bin 739 kişi ile Kilis takip etti. Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 34,4'e yükseldi Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır. Ortanca yaş aynı zamanda nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden biridir. Türkiye'de 2023 yılında 34 olan ortanca yaş, 2024 yılında 34,4'e yükseldi. Cinsiyete göre incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 33,2'den 33,7'ye, kadınlarda ise 34,7'den 35,2'ye yükseldiği görüldü. Ortanca yaşı en yüksek olan il Sinop, en düşük olan il Şanlıurfa oldu Ortanca yaşın illere göre dağılımına bakıldığında, Sinop'un 43,4 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip il olduğu görüldü. Sinop'u, 42,9 ile Giresun ve Kastamonu izledi. Diğer yandan 21,4 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il oldu. Şanlıurfa'yı, 23 ile Şırnak ve 24,5 ile Ağrı ve Siirt takip etti. Kadınlarda ve erkeklerde en yüksek ortanca yaşa sahip il Sinop oldu Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 42,5 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip olan il olurken, 21 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip olan il oldu. Kadınlarda 44,3 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip olan il olurken, Şanlıurfa 21,9 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip olan il oldu. Hiç evlenmeyenlerin oranının erkeklerde daha yüksek olduğu görüldü Türkiye'de 2009 ve 2024 yılı cinsiyete göre medeni durumun dağılımı incelendiğinde, erkeklerde hiç evlenmeyenlerin oranının kadınlara göre daha yüksek olduğu, kadınlarda ise eşi ölenlerin ve boşananların oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Diğer yandan büyük çoğunluğu oluşturan evlilerin oranının 2009 ve 2024 yılında her iki cinsiyette de birbirine yakın oranlarda olduğu görüldü. Türkiye'de kilometrekareye 111 kişi düşerken İstanbul'da 2 bin 934 kişi düştü Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan "bir kilometrekareye düşen kişi sayısı", Türkiye genelinde 111 kişi oldu. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 bin 934 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimiz oldu. İstanbul'u 623 kişi ile Kocaeli ve 390 kişi ile en küçük yüz ölçümüne sahip il olan Yalova izledi. Nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli'yi, 19 kişi ile Ardahan ve 21 kişi ile Erzincan ve Gümüşhane izledi. Diğer yandan yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya'nın nüfus yoğunluğu ise 59 olarak gerçekleşti.

Mesai saatleri değişiyor! Esnek ve hibrit çalışma modeli geliyor Haber

Mesai saatleri değişiyor! Esnek ve hibrit çalışma modeli geliyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, çalışma saatleri ve istihdam modellerinde planlanan değişiklikleri duyurdu. Esnek mesai, hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yasal altyapısı hazırlanacak. Çalışan hakları dikkate alınarak iş-yaşam dengesi güçlendirilecek, işyerinde mobbing ve tükenmişlik sendromunu önleyici tedbirler desteklenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma saatleri ve istihdam modelleriyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Işıkhan, esnek çalışma ve hibrit model uygulamalarının artırılması için düzenlemeler yapılacağını ifade ederek, bilişim, finans, eğitim ve hizmet sektörlerinde hibrit ve uzaktan çalışma sistemlerini yaygınlaştırmak için yasal çerçevenin hazırlanacağını açıkladı. TRT Haber canlı yayınında konuşan Işıkhan, uzaktan çalışmanın çalışan haklarına etkilerini değerlendirerek yeni çalışma saatleri düzenlemeleri yapılacağını belirtti. Çalışanların verimini artırmak ve iş-yaşam dengesini güçlendirmek amacıyla tükenmişlik sendromunu önleyici yeni uygulamaların teşvik edileceğini söyleyen Işıkhan, mobbing gibi olumsuz iş yeri uygulamalarına müsamaha gösterilmeyeceğini ifade etti. Işıkhan, esnek mesai düzenlemeleri ve kısmi çalışma seçeneklerinin sektör bazında inceleneceğini ve bu doğrultuda yeni düzenlemeler yapılacağını belirtti. Bunun yanı sıra, Bakan, İŞKUR üzerinden başlatılacak yeni bir istihdam programına da değindi. Aylık hane geliri asgari ücretin üç katından az olan öğrencilerin bu programa başvurabileceğini ve başvuruların İŞKUR'un mobil uygulaması üzerinden alınacağını bildirdi. Bakan Işıkhan'ın açıklamaları: "Çalışma yaşamında yeni modellerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Esnek çalışma ve hibrit modellerin yaygınlaştırılması yönünde adımlar atılacak. Bilişim, finans, eğitim, hizmet sektörlerinde hibrit ve uzaktan çalışma için yasal çerçeve oluşturulacak. Uzaktan çalışmanın işçi haklarına etkileri dikkate alınarak çalışma süreleriyle ilgili düzenlemeler hazırlayacağız." Son olarak, iş yaşam dengesinin güçlendirilmesi için çalışanların verimliliğini artıracak, tükenmişlik sendromunu önleyecek yeni uygulamalar teşvik edilecek. İş yerinde mobbing gibi uygulamalara izin verilmeyecek. Çalışma saatleri, esnek mesai düzenlemeleri ve kısmi çalışma alternatiflerini sektör bazında yeniden ele alacağız. İŞKUR mobil uygulaması üzerinden başvuruları kabul edeceğiz, hane geliri asgari ücretin üç katının altında olan öğrenciler bu programa başvurabilir. Programımızın gençlerimize faydalı olmasını temenni ediyorum." BELEDİYELERİN SGK'YA OLAN BORÇLARI Işıkhan, belediyelerin SGK'ya borç durumunu değerlendirdi. Borçların uzun süredir gündemde olduğunu belirten Işıkhan, şu ifadeleri kullandı: "Yaklaşık bir yılı aşkın süredir belediyelerimizin SGK'ya prim borçlarını dile getiriyoruz. Ancak konu artık sürdürülemez bir noktaya ulaştı. Borçlar ana paranın çok üzerinde artış gösterdi. Sosyal medya ve çeşitli platformlar üzerinden belediyeleri bu borçları ödemeye çağırıyoruz." Borcu en yüksek belediyeleri açıkladıklarında özellikle CHP’li belediyelerden tepki aldıklarını belirten Bakan, "SGK olarak alacaklarımızı ve belediyelerin prim borçlarını herkesin bilgisine sunmuştuk. CHP’li belediyelerden sürekli bir tepki aldık," dedi. Işıkhan, belediyelere SGK prim borçlarının ödenmesi için çağrılarını sürdürdüğünü vurguladı. BELEDİYELERİN BORÇLARI 162 MİLYAR TL'YE ULAŞTI Işıkhan, "Türkiye'de 30 büyükşehir, 51 il ve 920 ilçe belediyesi bulunuyor. Belde belediyeleri de dahil ettiğimizde toplamda yaklaşık 1405 belediye var. Bu durumu geçen yıl gündeme getirdiğimizde Cumhurbaşkanımız da sıkça dile getirdi. Tüm bu belediyelerin borçları 96 milyar liraydı. Yıl sonunda rakam 160 milyar liraya ulaştı, Ocak itibarıyla da 162 milyara geldi," dedi. "BELEDİYELERDEN ŞEFFAFLIK ÇABALARI VE CHP'Lİ BELEDİYELERE AİT BORÇLAR" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin SGK borçlarına ilişkin değerlendirmelerine devam etti. Borçların ödenmesi konusunda sürekli iletişimde olduklarını belirten Işıkhan, belediyelerin şeffaf görünmek amacıyla çeşitli öneriler sunduğunu söyledi. "Birçok belediye, haklarını savunmak için SGK'ya ipotekli veya hacizli gayrimenkuller teklif etti. Ancak mevzuat gereği bu önerileri kabul edemedik," diyen Bakan, şeffaflık adına yapılan çabaları paylaştı. Bakan Işıkhan, CHP Genel Başkanı'nın önceki açıklamalarında belirttiği rakamların doğru olmadığını ve kamuoyuna gerçek bilgiler sunulduğunu dile getirerek, "Bu yanlış hesaplamaları ve yalan iddiaları defalarca gündeme getirdik," diye konuştu. "BELEDİYELERİN BORÇ ÖDEMEME ALIŞKANLIKLARI SÖZ KONUSU" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin borç ödeme alışkanlıkları üzerine yaptığı değerlendirmede, belediyelerden sağlanan tahsilat oranlarının düşük olduğunu belirtti. Işıkhan, SGK'nın genel olarak işverenlerden tahsilat oranının %90 civarında olduğunu, ancak bu oranın belediyelerde sadece %44 olduğunu vurguladı. Bakan Işıkhan, bu düşük oranların SGK'nın konuya dikkat çekmesi ve kamuoyuna açıklamalar yapmalarına neden olduğunu belirterek, "Belediyeler borçlarını ödemediği için bu konuyu sıkça gündeme taşıyoruz," dedi. Sosyal devlet ilkesine uygun hareket ettiklerini belirten Işıkhan, "Tüm belediyelere eşit mesafede ve adil olarak yaklaşıyoruz. Borçlarını ödemek isteyen belediyelere kapımız açık," şeklinde konuştu. Işıkhan, Türkiye Belediyeler Birliği'nin son iki hafta içinde kendilerini ziyaret ettiğini belirtirken, bakanlık olarak siyasi tartışmalardan uzak durduklarını, kamu yararına odaklandıklarını vurguladı. Çalışan hakları, emeklilik durumu ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği konularında yoğun çalışmalar yapıldığını açıkladı. Işıkhan, kamuoyuna yanlış bilgi verilmediğini vurgulayarak, belediyelerin borçlarının şeffaf bir biçimde paylaşılması gerektiğini ifade etti. "Belediyelerin borçlarını detaylıca açıkladık," dedi. "ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TAKSİTLENDİRME BAŞVURUSUNDA BULUNDU" Işıkhan, "Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kamu yayınlarının etkisiyle adım attığını gördük. Geçen hafta prim borçlarının ödenmesi konusunda 8,5 milyarlık borcunu taksitlendirme başvurusunda bulundu ve gerekli peşinatı yatırdı. Daha önce bize hacizli gayrimenkuller teklif etmişlerdi. Hacizlerin kaldırıldığı gayrimenkulleri şimdi teklif ettiler, bu konuyu SGK yönetim kurulu değerlendirecek," diye belirtti. "BELEDİYELERE BORÇLARINI ÖDEME NOKTASINDA SON BİR ÇAĞRI" Bakan Işıkhan, belediyelerin SGK borçlarının ödenmesi için çağrıda bulunarak, bu doğrultuda adım atan belediyelere teşekkür etti. Işıkhan, Şubat ayı ortasında Cumhurbaşkanlığı kararıyla belediyeler ve bağlı şirketlerin prim borçlarının kaynaktan kesileceğini de duyurdu. Bakan Işıkhan, belediye başkanlarına seslenerek, borçlarını ödememiş olanların Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ile temasa geçmesini istedi. Aksi halde borçların artmaya devam edeceğini ve sürdürülemez hale geleceğini belirtti.

Ata tohumları Tarım Kredi marketlerinde de satılacak Haber

Ata tohumları Tarım Kredi marketlerinde de satılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ata tohumlarının şubat ayından itibaren Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerde satışa sunulacağını belirterek, "Vatandaşlarımızın bunları ihtiyaçlarına göre kullanması mümkün olabilecek" dedi. Yumaklı, Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü'nü ziyaret ederek incelemede bulundu. Merkezde bugüne kadar 19 bin tohum çeşidinin tescil edildiğine işaret eden Yumaklı, yılda yaklaşık 1000 tohumun tescilinin yapıldığını söyledi. Yumaklı, Türkiye'nin tohumdaki başarısının tescillendiğini bildirerek, "Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüze bağlı bu merkez, geçmişin tecrübesini, bugünün ihtiyaçlarını ve geleceğin karşımıza getirdiği hususları düşünerek, planlama yaparak çalışan bir kurum. Aynı zamanda tohumculuğa da yön veriyor. Bu merkezi bitkisel üretimin başlangıç noktası olarak görüyoruz. Bizim geliştirdiğimiz tohumlar bu merkezde tescil ediliyor. Sonra bu tohumlar Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından üretilerek çiftçimize sunuluyor" ifadelerini kullandı. Tohumculukta son dönemde Türkiye'nin önemli başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Yumaklı,"Biz bunları dile getirdikçe bu konuda farklı dezenformasyonlarla karşılaşıyoruz. Ancak buradan tekrar edelim: Türkiye, tohum ve tohum geliştirme konusunda dünyada otorite ülkelerden bir tanesidir. Özellikle ilk 10 ülke arasında olduğumuzun tekraren altını çizeyim. Bu dezenformasyonlar hiçbir zaman için motivasyonumuzu bozmayacaktır. Bizler başarıya odaklandık. Ülkemizin tarımsal üretiminde tohumdan başlayarak tüm aşamalarında verimlilik ve kalite önceliğimiz." değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, ülkede 2002'de 145 bin ton tohum üretildiğini ve şimdi bu rakamın 1,3 milyon tona çıktığını aktardı. Türkiye'den 117 ülkeye tohum ihracatı yapıldığını belirten Yumaklı, "Türkiye'de kullanılan her 100 kilogram tohumun 97 kilogramını bu ülke topraklarında üretiyoruz. Türkiye'de 1109 firma tohum geliştirme ve üretme faaliyetlerini yerine getiriyor. Aynı zamanda yerel çeşitlerimizin de gelişmesi için çok önemli zemin hazırlanıyor. Son 22 yılda tohum ihracatımız 17 milyon dolardan 327 milyon dolara çıkmış vaziyette. Türkiye'nin tohum konusunda net ihracatçı bir ülke olduğunu belirtmek istiyorum." diye konuştu. Yumaklı, Bakanlık olarak sertifikalı tohum üretimini 2005'ten bu yana desteklediklerini hatırlatarak, bu kapsamda sağlanan desteklerin 7 milyar liraya ulaştığını anlattı. Yumaklı, üretim planlaması çerçevesinde de sertifikalı tohum için ayrı bir başlık açtıklarını söyledi. Son dönemde özellikle iklim değişikliği nedeniyle bitkisel hastalıklarda artış yaşandığına işaret eden Yumaklı, dayanıklı tohumların geliştirilmesine odaklanıldığını bildirdi.  Tescil edilen ata tohumu 49'a çıkacak Yumaklı, bugüne kadar 37 ata tohumunun tescil edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Şubat içerisinde bu rakamı 49'a çıkartacağız. Yine bu çerçevede geliştirilmiş ata tohumlarımızın, vatandaşımızın da çok kolay ulaşabileceği bir ortam sağlanması amacıyla Tarım Kredi Kooperatiflerinin marketlerinde satılmasıyla ilgili çalışma başlatmıştık. Şubat ayı içerisinde Türkiye'deki her bir vatandaşımız Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerine giderek tescillenmiş ata tohumlarına ulaşacak. Vatandaşlarımızın bunları ihtiyaçlarına göre kullanması mümkün olabilecek."

Selçuk Özdağ,  Yolsuzluk İddialarını Meclis’te Gündeme Getirdi Haber

Selçuk Özdağ, Yolsuzluk İddialarını Meclis’te Gündeme Getirdi

Selçuk Özdağ, Yunus Emre Enstitüsü'ndeki Yolsuzluk İddialarını Meclis’te Gündeme Getirdi Gelecek Partisi ve Saadet Partisi Grup Başkanvekili ile Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı konuşmada, Yunus Emre Enstitüsü'nde ortaya atılan 17 milyon dolarlık yolsuzluk iddialarını gündeme taşıdı. Özdağ, Yunus Emre Enstitüsü’nün Türkiye’nin kültür ve değerlerini dünyaya tanıtma amacını taşıyan önemli bir kurum olduğunu belirterek, bu misyonun yolsuzluk iddialarıyla gölgelendiğini vurguladı. Özdağ, “Almanların Goethe Enstitüsü gibi, Türk dilini ve kültürünü tanıtmak amacıyla faaliyet gösteren bu kurumun, yaşanan yolsuzluklarla uluslararası imajına zarar verildiğini” ifade etti. Şeffaflık Vaatleri Gerçekleşmedi Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte şeffaflık ve etkin yönetim vaatlerinin yerine getirilmediğini belirtti. “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile her şeyin daha şeffaf olacağı söylendi, ancak Sayıştay raporları artık gerçeği yansıtmıyor. Denetçilerin raporları ‘kuşa çevriliyor’ ve kayboluyor,” diyen Özdağ, hükümetin şeffaflık konusundaki vaatlerini yerine getirmediğini savundu. Altyapı Yatırımlarına Eleştiri Hükümetin altyapı projelerine karşı olmadıklarını belirten Özdağ, bu projelerde liyakatli, ehil ve ahlaklı kadroların görev alması gerektiğini vurguladı. “Yollar, köprüler ve havaalanları yapmak bir sorun değil. Ama bunları yaparken hukuka uygun hareket edin, şeffaf olun ve ahlaklı bir şekilde çalışın,” diyerek hükümete çağrıda bulundu. Yolsuzluk İddiaları ve Teftiş Kurulu Eleştirisi Özdağ, Yunus Emre Enstitüsü’ndeki 17 milyon dolarlık yolsuzluk iddialarının etkin bir şekilde araştırılmadığını ve ilgili kurumların görevlerini yerine getirmediğini söyledi. “Teftiş Kurulu devreye girmiş gibi görünüyor ama etkin bir inceleme yapacaklarına inanıyor musunuz? Bürokrasi, medya, siyaset ve vatandaş korkuyor. Bu ortamda yolsuzlukların üzerine nasıl gidilebilir?” şeklinde eleştirilerde bulundu. İslam Ahlakına Vurgu Konuşmasında İslam ahlakına da değinen Özdağ, Peygamber Efendimiz’in üstün ahlakı tamamlamak için gönderildiğini belirterek, “Yetimin hakkını gasp etmek mi üstün ahlak?” diyerek hükümete sert eleştirilerde bulundu. Yargı ve Medya Bağımsızlığı Özdağ, yargının ve medyanın bağımsız olması gerektiğine dikkat çekerek, “Yargı doğruyu tartmalı, ama Türkiye’de savcılar resen soruşturma açamıyor, medya ise iktidarın etkisi altında. Özgür basın olmadan halk gerçekleri nasıl öğrenebilir?” diyerek mevcut durumu eleştirdi. Meclis Araştırması Talebi Özdağ, Yunus Emre Enstitüsü'ndeki yolsuzluk iddialarının sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu belirterek, Meclis araştırması talep etti. “Bu iddiaları şeffaf bir şekilde araştırmak için Meclis araştırma önergemize destek verin. Türkiye’yi sadece bir grubun değil, herkesin devleti yapalım,” diyerek tüm milletvekillerine çağrı yaptı. Kültür ve Turizm Bakanı'na Çağrı Son olarak Kültür ve Turizm Bakanı’na seslenen Özdağ, “Sayın Bakan, bu konuda tek bir cümle dahi kurmadı. Yetim hakkı var ve hukukun üstünlüğü sağlanmalı. Yolsuzlukların üzerine gidilmeli ve sorumlular hesap vermelidir,” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.