SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

##Yaşam

Muğla Vakti - #Yaşam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, #Yaşam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Soğuk havaya dikkat; felç riski taşıyor ! Haber

Soğuk havaya dikkat; felç riski taşıyor !

Soğuk hava, özellikle yaşlılar ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunları olan kişiler için felç riskini artırabilir. Soğuk, damarları daraltarak kan akışını zorlaştırabilir ve bu da kan basıncının yükselmesine yol açabilir. Ayrıca, soğuk havada vücut ısısını korumaya yönelik aşırı enerji harcanması, kalp üzerinde ek bir stres oluşturabilir. Bu durumlar, felç gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini artırabilir. Soğuk hava koşullarında dışarıda vakit geçirecek olan kişilerin dikkatli olmaları, kalp sağlığını korumaları ve vücutlarını ısınmaya yönelik tedbirler almaları önerilir. Soğuk havalarda felçten korunmak için alabileceğiniz bazı önemli önlemler şunlardır: 1. Vücut ısısını koruyun: Kat kat giyinmek, sıcaklığın korunmasına yardımcı olur. Kalın mont, bere, atkı ve eldiven kullanın. Nemli veya ıslak kıyafetleri hemen değiştirin. 2. Kan basıncınızı kontrol edin: Soğuk hava tansiyon yükselmesine neden olabilir. Tansiyon ölçümlerinizi düzenli yapın. Doktorunuzun önerdiği ilaçları aksatmadan kullanın. 3. Fiziksel aktiviteyi dikkatle yapın: Soğuk havada ağır egzersizlerden kaçının. Bu, kalp üzerinde ek yük oluşturabilir. Isınma hareketleriyle başlayıp, hafif tempolu yürüyüşler tercih edin. 4. Sağlıklı beslenin: Antioksidan bakımından zengin yiyecekler (sebze ve meyveler) tüketin. Omega-3 açısından zengin besinler (somon, ceviz) damar sağlığını destekler. 5. Sıvı tüketimine dikkat edin: Kış aylarında su içme isteği azalabilir, ancak susuz kalmak kan yoğunluğunu artırabilir. 6. Stres yönetimi: Stres felç riskini artırabilir. Yoga, meditasyon gibi yöntemlerle rahatlamayı deneyin. 7. Alkol ve sigara kullanımından kaçının: Sigara ve alkol, damar sağlığını olumsuz etkileyerek felç riskini artırır. 8. Doktora düzenli kontrole gidin: Kalp ve damar sağlığınızı izlemek için doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin.

İşte Faturaları Üçte Bir Tutarına Düşürmenin Püf Noktaları Haber

İşte Faturaları Üçte Bir Tutarına Düşürmenin Püf Noktaları

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, apartmanlarda ortak sıcak su sayaçlarının daire başına bölünmesi durumunda su faturalarının önemli ölçüde düşeceğini belirtti. Bina yöneticilerinin su idarelerine başvurarak bu uygulamayı hayata geçirebileceğini ifade eden Şahin, birçok apartmanın bu durumdan habersiz olduğu için yüksek faturalar ödediğini söyledi. “Su Faturaları 3’te 1’e Düşebilir” Türkiye genelinde birçok apartmanda merkezi sıcak su dağıtımı yapıldığını belirten Şahin, bu sistemde soğuk suyun tek bir sayaçtan alınarak ısıtıldığını ve dairelere dağıtıldığını ifade etti. Bu yöntemin kademeli su fiyatlandırmasına girdiğini belirten Şahin, “30-40 daireli bir binada su tüketimi doğrudan üçüncü kademeden faturalandırılıyor. Ancak suyun daire başına bölünmesi durumunda birinci kademeden ücretlendirme yapılır ve faturalar ciddi şekilde düşer.” dedi. Bina Yöneticilerine Çağrı Su idarelerinin bu konuda işlem yapabileceğini belirten Şahin, bina yöneticilerinin bağlı bulundukları su idaresine başvurarak sayaçlarının daire bazlı olarak bölünmesini talep edebileceğini söyledi. “Su idaresi gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, suyun sıcak su ihtiyacı için kullanıldığını tespit ederse sayaçları dairelere bölebiliyor. Bu sayede apartman sakinleri gereksiz yere yüksek faturalar ödemek zorunda kalmaz.” ifadelerini kullandı. Şahin ayrıca, bu durumdan haberdar olmayan birçok vatandaşın, merkezi sıcak su sistemi olmasına rağmen bireysel olarak kombi ya da şofben aldığını belirterek, bu ek masrafların önüne geçilebileceğini vurguladı. “Doğru bilgiye sahip olan apartman sakinleri, fazla su parası ödemeden merkezi sistemden faydalanabilirler.” diyerek vatandaşları bu konuda bilinçli olmaya davet etti.

Aç Karnına Yenmemesi Gereken 8 Yiyecek ve İçecek Haber

Aç Karnına Yenmemesi Gereken 8 Yiyecek ve İçecek

Boş Mideyle Yenmemesi Gereken 10 Yiyecek ve İçecek Boş mideniz ve devasa bir iştahınız varsa, mutfakta gördüğünüz ilk şeyi almak cazip olabilir. Ancak bazı yiyecek ve içecekler, özellikle hassas bir sindirim sistemine sahipseniz, aç karnına tüketildiğinde mide sorunlarına yol açabilir. İşte boş mideyle tüketilmemesi gereken yiyecekler ve bu yiyeceklerin sindirim sorunlarına nasıl neden olabileceği hakkında bilmeniz gerekenler: Kahve Kahve, özellikle aç karnına içildiğinde mideyi zorlayabilir. Kahvedeki kafein, mide asidini artırarak şişkinlik, mide bulantısı ve reflü gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Mide sorunlarından kaçınmak için kahve içmeden önce protein veya yağ içeren bir atıştırmalık tüketmek önerilir. Baharatlı Yiyecekler Baharatlı yiyecekler, mideyi tahriş edebilir ve sindirim sistemini zorlayabilir. Aç karnına bu tür yiyecekler yemek mide bulantısı, ishal ve ani tuvalet ihtiyacına yol açabilir. Baharatlı yiyecekleri yavaşça diyetinize eklemek daha sağlıklı olacaktır. Şekerli Yiyecekler Aç karnına şekerli yiyecekler yemek, kan şekerinde ani yükselmelere neden olabilir ve bu da kısa süre içinde bir çöküşe yol açabilir. Şekerli yiyecekler ayrıca mide bulantısı ve ishal yapabilir. Şekerli yiyecekleri yemek yerine yüksek lifli yiyeceklerle başlamayı tercih edebilirsiniz. Kafeinli Çaylar Kahve gibi, kafeinli çaylar da aç karnına mideyi tahriş edebilir. Siyah çay özellikle daha fazla kafein içerdiği için mide zarını tahriş edebilir ve reflü semptomlarını tetikleyebilir. Kafein içermeyen bitkisel çaylar daha güvenli bir seçenek olabilir. Yoğurt Yoğurt, probiyotik açısından zengin olsa da, aç karnına tüketildiğinde bazı kişilerde mide asidini artırabilir. Yoğurdu tok karnına tüketmek, yararlı probiyotiklerin etkisini artırabilir. Gazlı İçecekler Gazlı içecekler, özellikle aç karnına tüketildiğinde mideyi şişirip rahatsızlık verebilir. Karbonasyon, midenizde fazla basınç oluşturur ve geğirmeye neden olabilir. Gazlı içeceklerin şeker içeriği de kan şekerinin hızlıca yükselmesine yol açabilir. Yağlı Kızarmış Yiyecekler Patates kızartması, soğan halkası ve kızarmış tavuk gibi yağlı yiyeceklerin sindirimi daha zordur ve midenin uzun süre dolu kalmasına neden olabilir. Bu tür yiyecekler, mide ağrısı ve sindirim rahatsızlıklarına yol açabilir. Yağlı yiyecekleri karbonhidratlarla eşleştirerek bu etkileri azaltabilirsiniz. Narenciye Suları Portakal, mandalina veya greyfurt gibi narenciye suları, aç karnına mideyi tahriş edebilir ve asit reflüsüne neden olabilir. Narenciye sularını karbonhidratlarla tüketmek, asiditeyi dengelemeye yardımcı olabilir. Yiyeceklerinizi doğru şekilde tüketmek, sindirim sağlığınız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu yiyecek ve içeceklerden kaçınarak, mide problemlerinin önüne geçebilir ve sağlıklı bir sindirim sistemine sahip olabilirsiniz.

Yatağan’daki Cinayet Davasında Şok Karar Haber

Yatağan’daki Cinayet Davasında Şok Karar

Muğla’nın Yatağan ilçesinde eşi Mehmet Çoban tarafından yakılarak öldürüldüğü öne sürülen Figen Çoban davası yeniden görüldü. Mahkeme, Mehmet Çoban’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını “haksız tahrik” indirimi uygulayarak 24 yıl hapis cezasına çevirdi. Yatağan’a bağlı Yeşilbağcılar Mahallesi’nde Figen Çoban’ın eşi Mehmet Çoban tarafından öldürmesi ile ilgili davanın 7 Mart’ta yapılan dördüncü duruşmasında savcı sanığın annesi H.Ç. hakkında beraat, Figen Çoban’ın kayınbiraderi Süleyman Çoban için ‘eyleme iştirakten’ ceza verilmesini istemiş, sanık Mehmet Çoban hakkında ise eşi Figen Çoban’ın iş yerindeki bir şahısla olan mesajları nedeniyle ‘haksız tahrik indirimi’ uygulanmasını talep etmişti. Ancak mahkeme, 4 Nisan’da savcının ”haksız tahrik indirimi” talebini kabul etmeyerek, sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Figen Çoban’ın kayınbiraderi Süleyman Çoban ise 17 yıl hapis cezası almıştı. Savcı Mehmet Çoban hakkında verdiği karara itiraz etmişti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24’üncü Ceza Dairesi de itirazı kabul ederek davanın yeniden görülmesine karar vermişti. 18 Eylül’de yapılan duruşmada mahkeme, Mehmet Çoban’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını “haksız tahrik” indirimi uygulayarak 24 yıl hapis cezasına çevirdi. Mahkeme, Figen Çoban’ın kayınbiraderi Süleyman Çoban’a verilen 17 yıl hapis cezasını da onadı. “Yargıtay’a temyiz hakkımızı kullanacağız” Karara ilişkin bugün açıklamalarda bulunan Figen Çoban’ın aile avukatı Kemal Ertuğrul, şunları söyledi: “Yargılama sonunda İzmir 24. Ceza Dairesi sanığın haksız tahrik altında eylemi işlediğini kabul ederek, ciddi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından vazgeçerek 24 yıl ağır hapis cezası verilmesine, diğer sanığın beraat kararının onaylanmasına ve kardeşinin 17 sene olan cezasının da onanmasına karar verildi. Bizim istinaf taleplerimiz bu aşamada kabul edilmedi. Yine bir yüksek mahkeme klasiği. Daha önceden de takip ettiğim benzer dosyalarda yerel mahkemelerin vermiş olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını yüksek mahkemeler hep “haksız tahrik” indirimi uygulamalı gerekçesiyle sanık lehine bozmuştur. Burada da aynı karar verildi. Mahkeme sonuçta, sanıkların bu eylemi işlediği konusunda bir tereddütte yer olmadığından bahisle, cinayet suçundan her ne kadar indirim yapılsa bile gereken cezaları verdi. Ancak bir insan sistematik olarak sürekli dövdüğü, sürekli maddi manevi işkence yaptığı karısına sonuçta bir bahane bularak yine kötü bir şekilde dövüyor. Kadın evlerinin bulunduğu köy evinde dövülerek balkondan yuvarlanıyor ve yerde baygın vaziyette henüz ölmüş değil. Bu durumdayken zaten, ‘Öldü diye bırakıldığı aşamada bile yaşıyordu’ diye tanık ifadesi var. Bu durumda yerde yatan eşinin üzerine benzin döküp annesi, erkek kardeşi ve en önemlisi çocuklarının gözü önünde benzin döküp bu kadını yakarak ölümüne nesne oluyor. Böyle işlenmiş bir cinayetin hukuki niteliği, ‘tahrik altında eşi öldürmek’ midir yoksa gerçekten hukuken affedilemez bir inanılmaz derece kötü ve hunharca işlenmiş bir eylem midir? Bence tartışılması gereken konu budur. Kıskançlık sebebi ile bir insan başka bir insana bunu yapıyorsa hukuken himaye görmemesi gerektiğine inanıyorum. Yargıtay’a bu kararı temyiz hakkımız var. Bu hakkımızı kullanacağız.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.