MUĞLASPOR STAT SORUNUYLA KARŞI KARŞIYA
Muğlaspor Kulüp Başkanı Menaf Kıyanç, stadyum ile ilgili açıklama yaptı. Kıyanç, “Süreç uzarsa ilk devrenin tamamında yaklaşık 15 maçın hepsini deplasmanda oynayacağız gibi görünüyor. Her Denizli’ye gidip gelişimizde maliyeti 250-300 bin lira. Düşünün ki 8 maç oynadınız, 2,5 milyon gibi hiç hesapta olmayan bir bütçe” dedi.
Bu sezon TFF 3. Lig 2. Grup’ta mücadele edecek olan Muğlaspor, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle tribünleri yıkılan stat nedeniyle maçlarını Denizli’de oynayacak. Muğlaspor Kulüp Başkanı Menaf Kıyanç, bugün yönetim kurulu üyeleri ile birlikte kulüp binasında açıklamalarda bulundu.
“Her Denizli’ye gidip gelişimizde maliyeti 250-300 bin lira”
Stadyum konusu ile ilgili açıklama yapan Kıyanç, şunları söyledi:
“Deprem yönetmeliğinden dolayı yıkılma durumunda kaldı. Çelik tribünle ilgili çalışma yapıldı, proje hazırlandı. Şu anda en son ödenek aşamasındaydı. Ödeneğin aktarılması durumunda hızlı bir şekilde ihalesi yapılacak ve bu stadın tamamlanacağını biliyoruz. Süreci sürekli takip ediyoruz. Ödenek aktarılmadığı müddetçe sürecin bundan sonraki kısmının hızlanması mümkün değil. Bizler hiçbir konuda yılmayacağız. Sahamız olmasa da biz şampiyon olmak durumundayız. Biz kalktık, Denizli’ye gittik. Denizlispor Kulüp Başkanı sağ olsun bizi ağırladı, tesislerini gezdik. Fikstür çekiminde Denizli’yi gösterdik. Aynı zamanda Fethiye alternatif saha olarak gösterildi. Bodrum’da stat Süper Lig takımı olduğu için tahsisliydi, bize verilmesi mümkün değildi. Fethiyespor’la yaptığımız görüşmede onların da tribün ile ilgili sorunları olduğunu ve bizim orada oynamamızın doğru olmayacağını, sıkıntı yaratacağını söylediler. Diğer statların hiçbiri de 3. Lig standartlarına uygun değil. Dolayısıyla bize en yakın, rahat oynayabileceğimiz saha, Denizli Atatürk Stadyumu görünüyordu. Biz de bu doğrultuda fikstür çekimlerini yaptık. Aynı zamanda takdir edersiniz ki deplasman giderleri diye bir şey var. Şu anda iç saha da deplasman oldu. Yani bu işin özel güvenliği, oteli, yemeği, gitmesi gelmesi, taraftarı, her Denizli’ye gidip gelişimizde maliyeti 250-300 bin lira. Düşünün ki 8 maç oynadınız, 2,5 milyon gibi hiç hesapta olmayan bir bütçe. Daha önemli, taraftarımız yok. Ne kadar taraftar taşıyabileceğiz ki oraya? Ancak 250-300 taraftar taşıyabiliriz.”
“Bu işin üstesinden geleceğiz”
Biz her şeyin farkındayız. Biz bunun arkasına sığınmayacağız. Statla ilgili şunu gerçekten bütün samimiyetimle söylüyorum, herhalde 2 günde bir vekillerle görüşüyorum. Artık onlar da illallah etti. Çünkü haklı olarak bir şeyler yapmak istiyorlar. Bakan Bey’in de şu anda olimpiyatlarda olması, daha önce de Avrupa Kupası’nda olması, bu sürece denk gelmesi bizim için bir handikap. Aynı zamanda proje ile ilgili bazı aksaklıkları gidermeye çalışıyorlar. En kısa süre içerisinde stat olayının çözüleceğini ama biz de Denizli’de maç yapmak üzere planlarımızı yapıyoruz. Oradaki tesislerde mi kalacağız, otelde mi kalacağız, onun planlamasını yapacağız. Yapacak bir şey yok, yani şehir olarak bu işe girdiysek bu işin üstesinden geleceğiz. Hiç kimsenin ‘ben bu işi yapmayayım’ noktasında olmadığını söyleyebilirim.
“Yaklaşık 15 maçın hepsini deplasmanda oynayacağız gibi görünüyor”
Şu anda bizim gördüğümüz, eğer bu hafta içerisinde ödenek aktarılırsa, biz bir yandan projeyi de takip ediyoruz, yapan firmalar ile ilgili araştırma da yapıyoruz. Biz 4-5 hafta gibi deplasman görünüyor ama süreç uzarsa ilk devrenin tamamında yaklaşık 15 maçın hepsini deplasmanda oynayacağız gibi görünüyor. Ama bizim hedefimiz 8 ya da 9 hafta içerideki maça denk gelecek şekilde en azından tribünün bir tarafının bitirilmesi için bir çaba içerisinde olacağız. Bu doğrultuda sürekli bir baskı uyguluyoruz, ısrarcıyız. İnşallah bu hafta içerisinde sonuç alacağımızı, ödeneğin aktarılması ile ilgili devamında da yine oturacağız. Çünkü ruhsat süreci var, belediyeye rica edeceğiz, ihale süreci var, onu hızlandırmak için Vali Bey’e rica edeceğiz. Daha işimiz çok. Geçen yıl transfer yapıyorduk, bu yıl her şeyi yapıyoruz. Her şeye zaman ayırıyoruz, her şeye koşturuyoruz, koşturmak zorundayız. İnşallah bu süreci en az zararla atlatacağız.”